7 Mart 2011 Pazartesi

PRAG'da Bitti Bir Hafta;)

PRAG’DA BİR HAFTA
Değerli dostlar bugün itibariyle Prag’da ilk haftamı doldurdum. Gerçi bana daha uzun gibi geldi ama neyse. Ders programım aşağıdaki gibi ve genel olarak tüm Erasmus öğrencilerinin benzer şekilde. 

Böyle olunca tabi, gelsin doğumgünleri gitsin hoşgeldinler, paso parti:) Beni bilenler bilir, gece hayatını pek sevmem(uyku manyağı olmamdan olabilir) ancak kaldığım evde 
alt katta sağdan ikinci kapı;)

TV yada internet olmadığından kısa sürede tek eğlencem oldu bu partiler. Partiler hem vaktin nasıl geçtiğini unutmamı sağlıyor hem de G-8 zirvesi gibi bayağı uluslar arası geçiyor:)
İlk bi’kaç gün; okula git, kös kös eve dön (arada kaybol:p) gerçekten sıkıcıydı. Hatta bi ara benim burada ne işim var, dönsem mi falan dediğimi hatırlıyorum. Fakat sabreden derviş misali, ortak ders aldığımız Erasmus öğrencileriyle kısa sürede umduğumdan sıcak bi şekilde kaynaşınca, dönüş fikrinden vazgeçtim:) Hatta burada öğrenciler birbirlerine ders notu vermiyormuş, bu geleneği bile yıktım.
Bir Klişe Daha Yıkılıyor
Diplomasi dersine hocanın hemen önünde girince, salonun arkalarına oturmak zorunda kaldım:S Hocanın, duyulup duyulmama gibi bi derdi yok zaten. Arka sıralardaki bi öğrenci olduğumdan etrafımdaki pek çok kişi konuşuyordu ve ben hocayı gerçekten zor duyuyordum:( hatta bi ara yeter ulan kesin sesinizi diyesim geldi ama o an bi kızı gördüm, hoca ne dese tıkır tıkır laptop’una yazıyor. Hatta yanımda Kültür Ünv’den Duygu vardı, dedim hacı ben alırım bu kızdan notları, oğlum bunlar not mot vermez dedi. Ders bitti, en sevimli halimle tanıttım kendimi. İlk kez bu derse girdiğimi, arkalarda olduğum için hocayı duyamadığımı söyledim ve mümkünse notlarını bana e-posta ile yollar mısın deyip mail adresimi verdim, kız gayet sevecen bi şekilde kabul etti ve bir klişe daha tarih oldu Avrupa’da:)


İngilizce: Maalesef Ortak Dil:p
Derslerin tümü ingilizce ama hepsi aynı ingilizce değil:p İngiliz var, Rus var, Amerikalı var, Çek var hocalarımın içinde ve maalesef hepsinin ingilizcesi var:p Tahmin edeceğiniz üzere İngiliz aksanı karşısında beynimin bütün imkanlarını zorlasam da şu anda pek bi şey anlamıyorum:( Diğer derslerim gayet iyi gibi:) Çekçe hocamız gayet sevecen görünüyor. Gerçi ne zaman biri için ilk izlenimimden sonra mükemmel falan desem hep tersi çıkıyor (özellikle işyerinde):p


Kaybolmadan Öğrenilmez
6 mart 2011, 22:30, Prag Old Town Church

Bazı günler sadece tek ders oluyor yada hiç olmuyor işte o günlerde kendi kendime kaybolmaca oynuyorum. Şehir merkezine inip( metroyla 5 durak), kendimi bırakıyorum rüzgara. Bu şekilde daha hiç kaybolmadım ama okulun ikinci günü, evime 10 dk yürüme mesafesindeki okulu bulamadım:S O esnada şarkı dinliyordum (ne dinlediğimi hatırlamıyorum ama derin düşüncelere daldırdığına göre sağlam bi parçaydı), şarkı bittiğinde gözlerimdeki perde kalktı ve kaybolduğumu farkettim:) Aslında okulun yönünü iyi kötü tahmin edebiliyordum ama oraya ulaşacak yol yoktu:S böylece ikinci günden okula geç kalarak Türk olduğumu kanıtladım:)


Öğrenci Kartı (Akbil:p) Başvurusu
Bunlar dışında burada kalacağım sürede kullanabileceğim sınırsız toplu taşıma kartı başvurumda hezeyanla sonuçlandı. Çünkü kartı 19-26 yaş arası gençlere veriyorlarmış:p görevli kadının yaptığı hesaplamalara göre ben 27 yaşındaymışım. Sonuç itibariyle alamadım kartı:p Her bindiğim ulaşım aracı için 26 kron (1,8TL) ödüyorum ya da o gün çok gezeceksem 100 kron ( 8tl fln) karşılığı 24 saatlik sınırsız bilet alıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder